24 Şubat 2011 Perşembe

Mevlana'dan....

Su gibi olmalısın...
Kırılmamak için bükül,

Düz olmak için eğril,

Dolmak için boşal,

Parçalan ki yenilen…

Lao Tzu


Kimi insan sadece kendi doğrularıyla yaşar. Onun doğruları taştandır.


Bu kişinin bir konudaki fikrini değiştirmek için onu yontmanız gerekir. Fakat “taş insan” bu vakit alıcı eylemi üzerinde uygulamanıza da izin vermeyecektir. “Taş insan” sürekli kendine inşa ettiği kaleyi korumak için çaba harcar ve endişe eder. Aslında bir kalesi olmadığını fark ettiği durumlarda inanılmaz sinirlenir ve karanlığa sürüklenir. “Taş insan” sahiplenicidir.


Kimi insan da hayata çok daha geniş bakar. Onun doğruları “su”dandır.


Bu kişi her yeni fikri ve durumu bir kısmet olarak görür ve yeniliklere şükreder. “Su insan” hayatın durağan ve sert değil, değişken ve akışkan olduğunu bilir. Korumaktan endişe edeceği sabit bir formu olmadığı için rahat ve değişikliğe açıktır. Her kaynaktan beslenir ve her durumdan etkilenir. Sanılmasın ki bu kişi her nabza göre şerbet verendir.


Suyu buharlaştırabilirsiniz, buza çevirebilirsiniz fakat ne yaparsanız yapın o akışkan özünü koruyacaktır. Buz erir, buhar yoğunlaşır ve su kendinden bir şey kaybetmez.


Suyun özü en kalın taşlarla örülmüş duvarlardan bile güçlüdür. Yeterli süre verildiğinde damla damla akan su en büyük kayayı bile kuma çevirebilir. Suyun acelesi yoktur zaten. Onun bilgeliği sabrındandır. Gücü de güç düşkünü olmamasındandır.



“Taş insan” kendini korumaya çalıştıkça azalır, “su insan”sa kendini saldıkça canlı ve berrak kalır.



Fakat her zaman su gibi kalmak ne mümkün. Hayat öyle durumlar çıkarır ki bazen karşımıza, akışkanlığımızı kaybediveririz. Modern gündelik yaşamın sert koşullarında o koşuşturma içinde kaybolmuş gibi hissederiz kendimizi.



Önemli olan özümüzü unutmamak ve her bulanıklığın bir gün durulacağını bilmek.. Daimi olan berraklıktır.. Hepimizin özü sudur

Sen şimdi su olduğunu düşün, ve kendini su gibi hisset...

Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı...

Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu hatırla...

Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini;

girebilmeyi öğren insanların damarlarına.

Hayat ver...

Vazgeçilmez ol..

Mevlana

23 Şubat 2011 Çarşamba

İki tiyatro oyunu;Yalancı Aranıyor ve Karanlıkta Komedi


YALANCI ARANIYOR!
İKİNCİ GÖSTERİM:24 ŞUBAT 2011
YER: YENİMAHALLE SEMTEVİ KÜLTÜR MERKEZİ
SAAT: 20:00

OYUNCULAR:
Teofilos Ferekis: Ümit Tümkaya

Ceni Fereki: Ahu Yurdakul, Cemile Özgökçe Orhan

Todors Parlas: Evren Uyan

Vrasidas: Yavuz Ali Irmak, Barış Şahin

Pipiça: Ayşe Nallı

Zozo: Özgül Baş

Agis: Ömer Tuğral

Papatias: Murat Arslan

Piça Kiça: Benyal Er

Panayot Dervisis: Zeyyad Orhan,Cenkay Şahinalp

Kula: Burcu Çubuk, Sinem Aktaş

Ziyaretçi Erkek: Hüseyin Keleş

Ziyaretçi Kadın: Diren Alanbay

Telefondaki Ses: Benyal Er


Geçtiğimiz hafta ilk gösterimi olan Antalya Sanat Tiyatrosu sergiliyor. Bir milletvekilinin işlerini kolaylaştırak bir yalancı yardımcı araması ile başlayan ve umulmadık gelişmeleri beraberinde getiren bu eğlenceli oyunu kaçırmayın derim.....


2. oyun ise;




Kırmızı Kalem topluluğunun Antalya Büyük Şehir Belediyesi Kültür Merkezinde sergilediği yine komedi olan bir oyun....

Tüm dünyada tiyatro gülen ve ağlayan iki maskeyle temsil edilir. Karanlıkta Komedi ile daha çok gülen yanını göreceğiniz oyunun konusu:

Heykeltraş Brindsley, Carol ile nişanlanmıştır ve Carol'un eski kafalı albay babasını etkilemek istemektedir. Ama hem Carol'un babasının hem de heykelleri satın almak üzere bir milyonerin geleceği gece sigortalar atar. Brindsley' in eski kız arkadaşı Clea gelerek, göz gözü görmeyen dairede kendisini gizler. Carol, nişanlısı Brindsley'in elini karanlıkta diğerlerinden ayıramaz. Oysa, Brindsley'in antika satıcısı eşcinsel komşusu ve Clea, Brindsley'in elini tanırlar. Aşkın gözü kör olabilir, ama duygularının olduğu yadsınamaz. Üstelik bu duyguları gizlemek ve başka türlü davranmakta çok zordur. Karanlıkta Komedi, çok eğlenceli komedilerden birisi olduğu gibi, içinden çıktığı toplumsal yaşama karşı da bağlılığını yadsımayan bir oyun.

Alıntı

28 Şubatta izleyebilirsiniz.

Yazan: Peter SCHAFER
Çeviren: Yıldız SERPEN
Dramaturg ve Yönetmen: Deniz ŞEN
Işık Tasarım: Özkan SEZER
Kostüm Tasarım: Gülay SAY

Oyuncular
Brindsley Mıller: Kutsal KAYNAK
Carol Melkett: Pınar BOYAR
Albay Melkett: Mert SEZGİN
Harold Gorringe: Murat ERCANLI
Schuppanzigh: Erdinç ÇAKAR
Clea: Selin BEZİRCİOĞLU

19 Şubat 2011 Cumartesi

Muhteşem bu filmi Kaçırmayın derim;





Dün akşam gittiğim bu muhteşem aşk filmini kaçırmayın derim....Oyuncular,espriler,konu,işleyiş,mekanlar,detaylar,herşeyi ile benim için arşivlik bir film.....Uzun zamandır bu kadar etkilendiğim; izlerken yüreğimi titreten bir yapım daha olmamıştı....Yazarın,yönetmenin,oyuncuların ve emeği geçen herkesin ellerine sağlık.........


Tür:Dram,
Romantik Yönetmen:Aytaç Ağırlar
Oyuncular:Melike Güner, Sinan Çalışkanoğlu, Mustafa Uzunyılmaz, Hasan Yalnızoğlu, Nevin Efe, Sezai Paracıkoğlu, Alp Ataman, Barbara Lourens, Batur Belirdi, Selim Akgül
Senaryo:Aytaç Ağırlar
Yapımcı:Aytaç Ağırlar
Görüntü Yönetmeni:Metin Turguç, Hasan Gergin
Müzik:Sezai Paracıkoğlu, Engin Bayrak
Websitesi:www.incirreceli.com
Süre:1 saat 35 dk

Filmin Özeti:
Metin 30’lu yaşlarında hayatını TV’lere skeç yazarak kazanan bir adamdır. Yazdığı senaryoları reddedilen bir gün gittiği barda, hayatını tümüyle değiştiren Duygu’yla tanışır. Duygu ve Metin bir masala başlarlar ama sonu başından belli bir masaldır bu...

5 Şubat 2011 Cumartesi

Bir Tiyatro "Erkek Parkı"

Bu sezon Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde sahnelenmeye başlayan "Erkek Parkı"isimli oyunda biz kadınların alışveriş hallerimizi erkek gözü ile ele almışlar....İzlemenizi tavsiye ederim...

İzlemek isterseniz;


http://www.devtiyatro.gov.tr/web/oyunlar/oyun1051.html


Oyun Hakkında;

Erkek Parkı

Yazan: Kristof Magnusson
Çeviren: Sibel Arslan Yeşilay
Yöneten: C.Aykut Sözeri


Rol Dağılımı:

Mehmet Şahin, Sertel Uğur, Oktay Gözpınar/Sedat Savtak, Ahmet Açıkgöz


Konu:

Çağımız kadınlarının alışveriş tutkusu ile cinsel konuların işlendiği bir oyun. Ancak bu konular erkeklerin bakış açısıyla değerlendirilmektedir.

Bir Tiyatro "7 Kadın"

Üyesi olduğum sosyal gurubumuzla Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde 7 Kadın isimli oyuna gittik...Gerçekten kadınların ilişkilerindekibeklentilerini farklı ama samimi bir dille anlatan keyifle izlediğimiz bu oyunu koymuşlar...Kaçırmayın derim...Sezon oyunu ....süper:))

Aşağıdaki bilgi ve bazı fotoğraflar sitedenen alınmıştır.

Bilet için;

http://www.devtiyatro.gov.tr/web/oyunlar/oyun1039.html

Ve oyun Hakkında bilgiler;

Yedi Kadın

Yazan: Barbara Schottenfeld

Çeviren: Sevgi Sanlı

Yöneten: Y. Murat Sarı

Rol Dağılımı:

Esen Özman, Bahar Işık, Kader Gözpınar, Meltem Gülenç, Özlem Şendinç, Çiğdem Bulut, Zeynep Hasdal Çolakoğlu


Konu:

Beklentileri aynı, yedi farklı kadın, buluştukları “terapi salonu”nda birkaç saate sığdırılan serüvende iç dünyalarını izleyiciye anlatıyor.



Bir muhteşem Konser Kerem Görsev ve Fatih Erkoç

Geçen haftadan beri feci hastalığım devam ediyor ama aktivitelere de ara vermiyorum....Sanırım bu kadar uzun sürmesinin nedeni istirahat etmeyişim:((

Evet Biletix'te A.K.M'deki konseri görünce hemen arkadaşımla bilet alıp gitmeye karar verdiğimiz bu konser tek kelimeyle Muhteşemdi!!!!!!!!!!!!!!

Evet birbirinden güzel caz ve blues parçalarıyla keyifli bir akşamdı....Bu saygıdeğer sanatçılarımıza ve özel müzisyenlere sonsuz teşekkür ederiz....